I Shall Seal The Heavens - Bölüm 1598: ####
Bölüm 1598: ####
Sekizinci Şeytan Mühürleme Nazarı Meng Hao'nun ilk uzmanlaştığı ve sık sık kullandığı Nazar büyüsüydü. O ayrıca Öz yarattığı ilk Nazar büyüsüydü.
Uzay Özü'nün gücü tamamen serbest bırakıldığında son derece korkunçtu. Ve tabii ki şuanki gelişim merkezi seviyesini düşününce Sekizinci Nazar nihai seviyede kullanabilirdi.
Gördüğü herhangi bir şeyi bir tablo gibi işleyebilirdi. Bu yüzden eğer isterse gördüğü herhangi bir şey mühürlenebilirdi!
Gümbürtülerle birlikte Sekizinci Nazar serbest bırakıldı. Meng Hao için tüm yıldızlı gökyüzü ve hatta Hayalet Alemi Kapısı bir tuval oldu ve buna kapıdan çıkan hayalet el de dahildi.
Nazar büyüsü serbest bırakıldığında yıldızlı gökyüzü sarsıldı ve titredi.
"Kırıl!" dedi gözlerinde öldürme arzusuyla. Tuval parçalandı ve siyah, hayalet el patladı. Devasa Hayalet Alemi Kapısı da tuvalle birlikte parçalandı.
Hayalet dağılmanın eşiğine gelerek titredi, yüzü çarpılıp bozulurken kafasını geriye atarak kükredi. Arkasındaki hayalet İmparator tam karşı koymaya hazırlanırken Meng Hao Sekizinci Nazarı desteklemek için gelişim merkezinin tüm gücünü serbest bıraktı.
"Hala ne Gökleri Mühürleme Nazarımı ne de Savaş Silahımı kullandım. Eğer Yücegök'ün hafızasındaki bir Aşkın'ın kopyasını yenemezsem gerçek Hayalet ile boy ölçüşme vasfına nasıl sahip olabilirim!?"
"KIRIL!" Gözleri soğuk bir ışıkla parlarken elleriyle şiddetli bir yırtma hareketi yaptı. Hayalet daha fazla dayanamadı ve Hayalet İmparator yıkılmaya başladı. Fakat Meng Hao'nun içindeki ölümcül kriz hissi vahşi bir hızla büyümeye devam etti.
Hiç tereddüt etmeden yan tarafa atıldı. Aynı zamanda sağ omuzuna doğru siyah bir ışık ışını saplandı. Sağ kolu tamamen buharlaştı ve kan bir şelale gibi fışkırdı. Ardından ortadan kaybolarak uzaklarda tekrar belirdi.
Aynı sırada katı bir ölüm aurası yükseldi ve ortaya bir parmak çıkarak doğruca Meng Hao'ya saplandı.
Gözleri ışıldadı ve güçlü bir haykırışla etrafındaki boşluğun ve yıldızlı gökyüzünün yıkılmasına, vahşi bir fırtınaya dönüşmesine neden oldu. Arkasındaki Şeytan Hükümdar öfkeli bir kükremeyle parmağa doğru hücum etti.
Tam bu anda soğuk bir homurdanma sesi eşliğinde hiçlikten ona denk büyüklükte bir figür şekillendi. Simsiyahtı ve şeytana benziyordu ama çeşitlilikten yoksundu. Bu antikti, ölümle doluydu. O... bir iblis Hortlak'tı!
Gümbürtülerle birlikte Şeytan Hükümdar ve İblis Hortlak çarpıştılar, bir şok dalgası yayıldı. Meng Hao tekrar ağzında kanlarla geri çekildi. Kurulan tuzaktan kaçmayı başararak kafasını kaldırdı ve kolu tekrar oluştu. Şuan gözlerini İblis Hortlak'a değil, görkemli iblis qisi ile dolu siyah cübbesiyle onun altında duran genç bir adama dikmişti.
Genç adamın yüzü sıradandı ama yüzünde garip siyah işaretler vardı ve vahşi, barbar bir hava yayıyordu.
"İblis!" Meng Hao konuştu. Bu genç adamı daha önce hiç görmemişti ama onu anında tanıdı. Bu kişi yıldızlı gökyüzündeki ikinci Aşkın olan, Choumen Tai'nin İblis Alemi Kıtasından ustasıydı!
Meng Hao Hayalet İmparator'u yok etmek üzereyken bu genç adam hamlesini yaparak Meng Hao'yu yaralamıştı.
Meng Hao'nun kontrolünden çıkan Sekizinci Nazar yıkıldı ve Hayalet üzerindeki mühürleme işareti kayboldu. Bağlarından kurtulması uzun sürmeyecekti.
Bu olduğunda Meng Hao İblis ve Hayalet ile aynı anda karşı karşıya olacaktı.
"İblis olarak çağırılmayı sevmiyorum," dedi simsiyah cübbeli genç adam. "Bana... Su Ming de!" Gözleri garip bir ışıkla parladı ve yüzündeki siyah işaretler aniden kımıldanarak genişledi.
Bu sözler ağzından çıktığı anda sağ kolunu uzattı ve gümbürtülerle birlikte şekli sayısız dala sahip devasa bir ağaca dönüştü. Ağaç gözlerinde derin bir dövüşme arzusuyla Meng Hao'ya doğru uçtu. Meng Hao olanları izlediğinde aniden kahkaha attı.
"Çok teşekkürler Yücegök, bana geçmişteki en güçlü insanlarla dövüşme şansı verdin. Kimin daha güçlü olduğunu görmeyi çok istiyordum!" Bir bulanıklığa dönüşerek siyah cübbeli adama doğru fırladı. Yaklaştığında çift elli bir büyü hareketi uyguladı ve etrafında bir alev denizinin yükselmesine neden oldu. Birkaç nefeslik sürede Şeytan Hükümdarın bir kez daha ortaya çıkmasıyla mora dönüştü.
Şeytan Hükümdar ve İblis Hortlak çarpıştı ve Meng Hao da Su Ming ile dövüşmeye başladı. İkisi de eşit derecede hızlıydı. Birbirleriyle temas etmeden büyülü teknik ve kutsal becerilerle dövüştüler.
Yıldızlı gökyüzü parçalandı ve boşluk yıkıldı. Sonsuz çeşitlilikte kutsal beceriler kısacık bir zamanda serbest bırakıldı. Ardından Su Ming aniden bir adım atarak enerjisi yükselmeye başladı. Ardından ikinci, üçüncü ve dördüncü adımını attı.
Gürültüyle kahkaha atan Meng Hao da yürümeye başladı. Bir adım, iki adım, üç adım, dört....
Birbirlerine hızla yaklaştılar ve ikisi de yedinci adımını attığında enerjileri inanılmaz bir seviyeye ulaşmıştı. Meng Hao'ya doğru devasa bir ayak inerken Su Ming'in önündeki boşluk parçalandı. Fakat Meng Hao'nun yedinci adımı da tam olarak aynıydı.
GÜÜÜÜMMM!
Kulakları tırmalayan bir gümbürtü yankılandı. Geriye doğru savrulurken ikisinin de ağızlarından kan geldi. Yine de bir an sonra tekrar geri uçarak dövüşmeye devam ettiler.
Görünüşe göre tamamen birbirlerine denktiler!
Ne yazık ki Meng Hao hem İblis hem de Hayalet'in henüz kullanmadığı kozlarının olduğunu hissediyordu, tıpkı kendisinin Gökleri Mühürleme Nazarı gibi. Fakat belki de Yücegök'ün hafızası onların kusursuz kopyalarına sahip değildi. Ne de olsa... Yücegök şuan hiç olmadığı kadar zayıftı.
Gözleri ışıldayan Meng Hao bir kez daha Sekizinci Şeytan Mühürleme Nazarını serbest bıraktı. Beklendiği gibi rakibi kilitlendi ve Meng Hao'ya saldırmak için açık yarattı. Savaşları yıldızlı gökyüzünün sarsılmasına neden oldu ve çevredeki harabeleri küllere dönüştürdü.
Tam bu anda Hayalet uludu ve Uzaysal Mührü yırttı. Ardından yavaşça dönerek Meng Hao'ya baktı.
Hiç tereddüt etmeden savaşa dahil oldu. İlk hamlesi sonsuz hayalet görüntülerinin peyda olmasına ve ardından yumruğuna yoğunlaşmasına neden olan bir yumruk saldırısıydı.
Göz açıp kapayıncaya kadar Hayalet'in yumruk saldırısı sonsuzluk gibi güçlendi!
Bölüm İsmi: Bana... Su Ming De!
Yorum yaparken lütfen aşağıdaki kurallara uyunuz.